DİĞER
“Arendt iletişime inanır. Teknolojik ya da ekonomik/politik dinamikler mecraları manipüle etmeye çalışabilir, kuvve halindeki fikirler, hakikatler fiile döküldüklerinde, açığa çıktıklarında eksilebilirler/dönüşebilirler, ancak Arendt için konuşmanın, söz alışverişinin olmadığı bir seçenek, diğer eksiklerden daha şiddetli bir kayıp doğurur.”
K24'te Kasım ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Taşrayı anlamak ve anlatmak için hep aynı formülü uygulamak ne kadar özgün ve yaratıcı? Bu yıl Altın Portakal’da yarışan ve Boğaziçi Film Festivali’nde gösterilen iki film, Kar ve Ayı ile Karanlık Gece üzerinden bu soruya cevap arayalım…”
"Ona göre başlangıç Aydınlanma düşüncesi değil, Rönesans’tır. Hümanizm, Aydınlanma fikriyle yani 18. yüzyılla başlatılamaz; Rönesans’la, 16. yüzyılla başlatılması gerekir. Şu da var: Batur, Rönesans’tan geriye, sözgelimi antik Yunan’a gitmedi. Neden? Bence şu: Antik dünya burjuva sınıfının olduğu bir dünya değildi."
"Keegan çok kuvvetli duyguları, yaşamın çok temel gerçeklerini, gayet yalın ve çıplak ifade edebilen bir yazar. Masal öğelerini de bu nedenle kullanıyor ve romanlarının son yıllarda büyük ilgi görmesinin başlıca nedeni bu diye düşünüyorum. Büyüklere masallar yazan ama son derece gerçekçi masallar yazan birisi."
"Buyruğun içeriği değil, buyurmanın kendisi önemlidir. Artık bana şu iyi, bu kötü diyen, gökten ya da gelenekten gelen, önceden verili hiçbir ilke yoktur. Yasa, ahlaklı olmak için bize neler yapmamızı ya da neyi yapmamamızı söylemez; tersine, iyi ile kötü yasanın kendisinden türer. Modern yasadır bu, salt biçim ya da saf buyurma gücüdür."
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Mavi Anadolu içinde Azra Erhat’ı Balıkçı’dan ziyade Eyüboğlu’na yaklaştıran bir özellik, püritanizme varan ölçüde didaktikliğidir. Erhat, kitaplarını bir öğretmen edasıyla yazdığı gibi, okurunu da çok zaman öğrenci yerine koyar. Çalışkan öğrenci-titiz öğretmen ısrarı onda derin bir ahlakçılığa yol açar."
"23 Ağustos 1939 günü, bütün dünyanın şaşkın bakışları altında Hitler-Stalin Paktı imzalandı. Doğal olarak, Nazilerin paktın imzalanmasından bir hafta sonra Polonya’ya saldırmasıyla II. Dünya Savaşı patlak verdi. Dünyada sonuçları bu kadar büyük ve ölümcül olan bir olayın edebiyata, sanata, her şeye ama her şeye yansıması gerekirdi, öyle değil mi? Fakat böyle olmamıştır."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Karanlık Yüz'de Mankell resmî polis tahkikatını izleyerek refah devleti cephesinin arkasında karanlık bir şeyler olduğuna işaret ediyor. Olay örgüsünün merkezinde ise biraz alkolik, biraz kilolu, şekeri hayli yüksek, esrarı çözmeden bırakmayan, insani özelliklerini yitirmemiş, sevilen bir polis var: Kurt Wallander."
Usta yönetmen Ertem Göreç’i geçen ay, 12 Mart 2021’de yitirdik. Çok sayıda filme yönetmen ve senarist olarak imza atan Ertem Göreç'i sinemamıza unutulmaz bir iz bırakan toplumsal gerçekçi filmi Karanlıkta Uyananlar ile anıyoruz.
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık